Kurumsal Sürdürülebilirlik Mevzuatları
Sayın Üyemiz,
Türkiye İhracatçılar Meclisinden alınan bir yazıda, T.C. Ticaret Bakanlığından iletilen yazıya atıfla, Avrupa Komisyonu tarafından 26 Şubat 2025 tarihinde, bazı mevzuatın sadeleştirilmesine yönelik yeni bir torba yasa teklifi (Omnibus I) kapsamında, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi (CSRD) ile Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifinin (CSDDD) basitleştirilmesine yönelik değişikliklerin yer almakta olduğu aktarılmaktadır.
Bu doğrultuda, öncelikli olarak ilgili mevzuatların ertelenmesine ilişkin öneriye yönelik mevzuatın 16 Nisan 2025 tarihinde AB Resmî Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girdiği bildirilmektedir. Bu itibarla, büyük ölçekli şirketler için 2025 olarak belirlenmiş olan CSRD raporlama yükümlülüklerinin yürürlüğe giriş süresinin iki yıl ertelenmiş olduğu, CSDDD kapsamında ise bir yıl ertelenerek, 26 Temmuz 2028 olarak belirlendiği iletilmektedir.
Bu defa, 9 Aralık 2025 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi arasında mevzuatın içeriğine ilişkin basitleştirme hükümlerinin yer aldığı teklif üzerinde geçici bir uzlaşıya varıldığı aktarılmaktadır. Söz konusu uzlaşıya göre;
- Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında işletmeler üzerindeki raporlama yükünü daha da hafifletmek amacıyla, şirket sayısının 1000'den fazla çalışanı bulunan büyük işletmelerle sınırlandırılması ve borsada işlem gören KOBİ'lerin Direktif kapsamından çıkarılması teklifine ek olarak 450 milyon Avronun üzerinde net ciro eşiği de eklenmiştir. AB dışı şirketler için de AB içinde elde edilen net ciro eşiği 450 milyon avroya yükseltilmiştir.
Diğer taraftan, CSRD kapsamında olan şirketlerin tedarik zincirinde yer alan ancak 1.000'den az çalışanı olan küçük şirketlerden talep edebileceği bilgi gönüllü sürdürülebilirlik raporlama standartlarında belirtilen bilgilerle sınırlanmış olup, bunun ötesindeki bilgi taleplerinin reddedebilmesine imkan tanınarak, raporlama sorumluluğunun tedarik zincirindeki küçük şirketlere kaydırılmasına karşı koruma sağlanmıştır. Öte yandan, kapsamın ileride genişletilmesine ilişkin bir gözden geçirme hükmü yer almaktadır.
- Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü (CSDDD): Yalnızca 5.000'den fazla çalışanı bulunan ve yıllık net cirosu 1,5 milyar avronun üzerinde olan büyük AB şirketleri, faaliyetlerinin çevre, insan ve sosyal haklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla özen yükümlülüğü (due diligence) yürütmekle yükümlü olacaktır. Bu kurallar, AB dışı şirketler için de AB içindeki ciroları aynı eşiğin üzerinde olması halinde geçerli olacaktır. Şirketlerin, faaliyet zincirlerinde risk esaslı bir yaklaşım benimsemeleri ve kapsam dışında kalan şirketlerden gereksiz bilgi talep etmekten kaçınmaları gerekecektir.
Yazıda ayrıca, geçici uzlaşı ile Direktifin ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması için son tarihlerin bir kez daha uzatıldığı bildirilmektedir. Buna göre, Üye Devletlerin, Direktifi 26 Temmuz 2028 tarihine kadar ulusal mevzuata aktarmalarının ve uygulama tarihinin 26 Temmuz 2029 olmasının öngörülmekte olduğu iletilmektedir.
Direktif kapsamındaki şirketlerin, iş modellerinin ve stratejilerinin Paris anlaşmasıyla uyumlu olmasını sağlayacak bir plan benimsemeleri yükümlülüğünün ise kaldırıldığı ifade edilmektedir.
Öte yandan, CSDDD kapsamındaki şirketlerin izleme yükümlülükleri bakımından ise, bu yükümlülüklerin Komisyonun ilk önerisinde olduğu gibi yalnızca doğrudan ticari ortaklarla sınırlı olmayacağı, risk esaslı yaklaşım doğrultusunda değer zinciri genelinde, hedefli biçimde uygulanabileceği aktarılmaktadır. Başka bir ifadeyle, şirketlerin tüm tedarik zincirlerini izlemek zorunda olmayacağı, yalnızca insan hakları ve çevrenin korunmasına ilişkin olası ihlallerin açıkça görüldüğü durumlara odaklanacağı bildirilmektedir. Şirketlere esneklik sağlamak amacıyla, birden fazla alanda olumsuz etkilerin eşit derecede muhtemel veya ciddi olduğu durumlarda, doğrudan iş ortaklarını içeren etkileri önceliklendirebilecekleri ifade edilmektedir. Ayrıca şirketlerin kapsamlı bir haritalama çalışması yapma yükümlülüğü kaldırılarak, daha genel bir kapsam belirleme (scoping) çalışmasının yeterli kabul edildiği; değerlendirmelerin makul ölçüde erişilebilir bilgilere dayandırılmasının öngörüldüğü iletilmektedir.
Uyum sağlanmaması halinde sorumluluğun AB düzeyinde değil, ulusal düzeyde devam edeceği belirtilmiş olup şirketlerin küresel net cirolarının %3'üne kadar para cezası ile karşı karşıya kalabileceği belirtilmektedir.
Bundan sonraki aşamada, geçici anlaşmanın Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması ve Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin beklendiği belirtilmektedir.
Bilgilerinizi rica ederiz.