Türkiye Ekonomisi ve Dış Ticareti
Türkiye Ekonomisi ve Dış Ticareti/ Nasıl Bir Ekonomi-09.09.2024
Ekonomi ve iş dünyası tarafından merakla beklenen Orta Vadeli Program (OVP) 5 Eylül günü açıklandı. Programda ülkemizin önümüzdeki 3 yıldaki ekonomi politikaları ve hedeflerine dair önemli değerlendirmeler yer alıyor. Makroekonomik göstergelerde iyileşmenin yaşandığı bu dönemde OVP kapsamında sunulan veriler kamu ve özel sektör için bir yol haritası niteliğinde.
Küresel ekonomik aktivitenin zayıf seyrettiği 2023 yılında Türkiye ekonomisi pozitif ayrışarak %5,1 büyüdü. Ekonomik büyüme 2024 yılının ilk çeyreğinde %5,3 oranında, ikinci çeyreğinde ise %2,5 oranında gerçekleşti. Bu veriler ile birlikte son 16 çeyrektir ekonomimizin büyüdüğünü görüyoruz. Bu dönemde GSYH 1,20 trilyon dolar ile ilk kez 1 trilyon doların üzerine çıktı. Kişi başına düşen milli gelir ise %24,2 artışla 13 bin 243 dolara yükselerek rekor düzeye ulaştı. OVP kapsamında Türkiye ekonomisinin 2024 yılını %3,5 büyüme ile kapatması, 2025 yılında ise büyüme hızının %4,0'e yükselmesi öngörülüyor. İstikrarlı bir büyüme ile 2026 yılında ekonominin %4,5 oranında büyüyeceği, 2027 yılında da büyüme hızının %5,0 oranına ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu kapsamda üç yıl içinde Türkiye'nin toplam ekonomik büyüklüğünün 1,77 trilyon dolara, kişi başına düşen gelir seviyesinin ise 20 bin 420 dolara çıkması bekleniyor.
2023 yılsonunda %9,4 olarak gerçekleşen işsizlik oranı 2024 yılı Haziran ayı itibariyle %9,2 seviyesinde. OVP tahminlerine göre işsizliğin 2024 yılında %9,3 olması, ardından 2025 yılında %9,6 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Bu dönemden itibaren bir düşüş eğilimi ile birlikte işsizliğin 2026 yılında %9,2'ye ve 2027 yılında %8,8'e gerileyeceği tahmin ediliyor.
Enflasyon oranlarında da düşüş eğiliminin devam etmesi beklentiler arasında. 2023 yıl sonu enflasyon oranı %64,8 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı Ağustos ayında ise yıllık enflasyon %51,9'a geriledi. Programa göre 2024 yıl sonu enflasyon oranı %41,5 olacak. Enflasyonun 2025 yılında %17,5 olması, 2026 yılında %9,7 ve 2027 yılında %7,0 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
Cari işlemler açığındaki azalış trendi devam ediyor. 2023 yılında 45 milyar dolar cari açık verilmişti. 2024 yılı Haziran ayında ise cari işlemler dengesi 407 milyon dolar fazla verdi. OVP kapsamında 2024 yılında cari açığın 22 milyara düşeceği tahmin ediliyor. 2025 yılında cari açığın 28,5 milyar dolar, 2026 yılında 25,6 milyar dolar ve 2027 yılında 22,6 milyar dolar olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.
Uluslararası kuruluşların yakın dönemde Türkiye ekonomisine ilişkin yayınladıkları veriler de OVP tahminleri ile benzerlik gösteriyor. IMF'nin 2024 yılı Temmuz ayında yayınladığı küresel görünüm raporunda, Türkiye için büyüme oranının 2024 yılında %3,6 ve 2025 yılında %2,7 olacağı tahmin ediliyor. Enflasyon oranının ise 2024 yılında %45,0 seviyesinde gerçekleşmesi, 2025 yılında %28,3'e inmesi bekleniyor. 2024 yılı Mayıs ayında yayınlanan OECD ekonomik görünüm raporuna göre ise Türkiye ekonomisinin 2024 yılında %3,4 ve 2025 yılında %3,2 oranında büyümesi öngörülüyor. 2024 yıl sonu için tahmin edilen enflasyon oranı %55,5 seviyesindeyken, 2025 yılında enflasyonun %28,9'a gerilemesi bekleniyor.
Dış ticarette bu ay olumlu veriler geldi. Ağustos ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %2,4 oranında artışla 22,6 milyar dolara yükseldi. 2024 yılı Ocak-Ağustos aylarını kapsayan 8 aylık dönemde mal ihracatı %3,9 oranında artarak 170,8 milyar dolara yükseldi. Böylece ilk 8 ayda mal ihracatımızda net 6,3 milyar dolar artış sağlandı. İthalatta ise azalma trendi devam ediyor. Ağustos ayında ithalat %10,8 oranında azalışla yaklaşık 27,0 milyar dolar oldu. 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise ithalat, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %8,7 oranında azalarak 225,7 milyar dolara geriledi. Yine Ağustos ayında son 34 ayın en düşük dış ticaret açığı gerçekleşti. Bir önceki yıla göre %43,4 oranında azalan dış ticaret açığı 4,9 milyar dolara düştü. İlk 8 ayda dış ticaret açığı %33,6 oranında düşerek bir önceki yıla kıyasla 27,7 milyar dolar azaldı. Bu veriler ile birlikte son 13 ayın 11'inde dış ticaret açığımızın azaldığını görüyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranında da artış eğilimi devam ediyor. Ağustos ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %81,7'ye yükselerek son 34 ayın en yüksek seviyesine çıktı. 2024 yıl Ocak-Ağustos döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise bir önceki yıla kıyasla 9,1 puan artarak %75,7 oranına yükseldi.
Yılın ilk 8 ayında en fazla ihracat yaptığımız sektörler, otomotiv, kimyevi maddeler ve hazır giyim olarak sıralanıyor. Bu dönemde en fazla ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, İngiltere, Irak ve İtalya oldu. En fazla ithalat yaptığımız ülkeler ise Çin, Rusya, Almanya, İtalya ve ABD olarak gerçekleşti. Ülke grupları bazında Avrupa Birliği (AB) %41,7 payla en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke grubu. İthalatımızda da %32,1 payla AB ilk sırada yer alıyor.
Yıllıklandırılmış bazda incelediğimizde ticari mal ihracatımızdaki artış ve ithalatımızdaki azalış eğiliminin sürdüğünü görüyoruz. Ağustos ayı sonu itibarıyla son 1 yıllık ihracatımız
%3,5 artarak 262 milyar dolara ulaştı. Bu kapsamda ihracatta son 1 yıl içinde 8,9 milyar dolar net artış sağlandı. Hizmet ihracatımızda da artış devam ediyor. 2024 yılının ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre hizmet ihracatımız %9,5 oranında artarak 47,2 milyar dolara yükselirken, yıllıklandırılmış bazda 105,8 milyar dolara ulaştı.
İhracatımız açısından kritik etkiye sahip olan dış talep, dünya çapında uygulanan sıkı mali politikalar nedeniyle 2023 yılında önemli ölçüde zayıflamıştı. Özellikle en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz pazarlardan AB ülkeleri ve ABD'de yaşanan ekonomik yavaşlama ihracatı olumsuz etkilemişti. 2024 yılında ise kademeli olarak parasal sıkılaşma sürecinin sonlanmasına rağmen, bu durumun ekonomik faaliyetlere etki etmesinin ve dış talebe yansımasının zaman alacağını görüyoruz. OVP tahminlerine göre ihracatımız 2024 yılı sonunda 264 milyar dolara ulaşacak. İhracatın 2025 yılında 279,6 milyar dolar, 2026 yılında 296,1 milyar dolar ve 2027 yılında 319,6 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülüyor.
Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi için yapılması gerekenler de belirlenmiş durumda. Bu kapsamda makroekonomik ve finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi, kamu mali reformlarının hayata geçirilmesi, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi öncelikli konular arasında yer alıyor. Ayrıca yeşil ve dijital ekonomiye geçişe yönelik teknolojik dönüşümün sağlanması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması da bu süreçte yapılması gerekenlerin başında geliyor.