RegTech'in Zorunlu Yükselişi
RegTech'in Zorunlu Yükselişi / Ekonomi Gazetesi-6.10.2025
2008 yılında yaşanan küresel finans krizi, reel ekonomiler üzerinde uzun yıllar sürecek etkiler bırakarak önemli bir dönüm noktası oldu. Krizin ardından, başta ABD ve Avrupa olmak üzere birçok bölgede bankaların faaliyetlerini denetleyen düzenlemeler yeniden şekillendirildi. ABD'de çıkarılan Dodd–Frank Yasası, Basel Komitesi'nin belirlediği Basel III standartları ve benzeri düzenlemeler, finans sisteminin kontrolünü sıkılaştırırken aynı zamanda finans kurumlarının üzerine ciddi bir maliyet yükledi. Yüksek tutarlı cezaların yanı sıra, raporlama süreçlerinin karmaşıklığı ve sürekli güncellenen kurallar bütünü, kurumları bu süreçle baş edebilmek için daha yenilikçi çözümler bulmaya yöneltti.
RegTech kavramının doğuşu da küresel finansal kriz sonrası artan düzenleyici baskılar ile dijital teknolojilerin hızlı yayılımının kesişim noktasında gerçekleşti. RegTech, diğer bir ifadeyle “düzenleyici teknoloji”, finansal hizmetler alanında risk ve uyum süreçlerine yönelik dijital çözümler olarak tanımlanabilir. Bu teknoloji, dinamik yapılarıyla uyum maliyetlerini azaltıyor, hataları en aza indiriyor ve risk yönetimini veri temelli bir zemine oturtuyor. Denetim raporlamasının otomasyonu, şüpheli işlem tespitinde yapay zekâ desteği ve gerçek zamanlı veri analizi, RegTech'in sunduğu başlıca hizmetler arasında yer alıyor.
Bugün gelinen noktada, başlangıçta deneysel olarak görülen bu teknoloji, önde gelen finans kurumları için neredeyse zorunlu hale geldi. Risk ve uyum alanında RegTech çözümleri kullanmak, sektörde rekabet üstünlüğü sağlamaktan öte, kurumsal güvenilirliğin ve düzenlemelere uyumun temel şartı halini aldı. McKinsey tarafından Ağustos ayında yayınlanan rapor da RegTech'in zorunlu yükselişine dikkat çekiyor.
Rapora göre RegTech piyasası, dört temel kategori üzerinden şekilleniyor. Bunlar, finansal risk ve sermaye yönetimi, yönetişim, siber ve bilgi teknolojileri güvenliği ve finansal suçlarla mücadele olarak sıralanıyor. Finansal risk ve sermaye yönetimi, bankaların en temel süreçlerinden biri. Varlık ve yükümlülüklerin dengelenmesi, faiz oranı dalgalanmaları, likidite yetersizlikleri ve fonlama maliyetleri gibi risklerin yönetimi için kritik önem taşıyor. Bu alanda RegTech çözümleri, fon transfer fiyatlaması, likidite yönetimi ve dinamik planlama gibi araçlarla bankalara destek sağlıyor.
Yönetişim, risk ve uyum kategorisi, küresel ölçekte faaliyet gösteren bankaların en karmaşık alanlarından birini oluşturuyor. Düzenlemelerin farklı coğrafyalarda ve farklı dillerde yayımlanması, uyum ekipleri için oldukça yorucu bir süreç. RegTech, bu karmaşıklığı azaltarak, düzenleyici ortamların bütüncül biçimde taranmasını, politikaların analiz edilmesini ve mevcut kontrollerle eşleştirilmesini mümkün kılıyor.
Siber ve bilgi teknolojileri güvenliği ise giderek daha stratejik hale gelen bir alan. Avrupa Birliği'nin 2023'te kabul ettiği ve kısa süre içinde 150 binden fazla şirketi kapsayan NIS2 Direktifi, bu alandaki gerekliliklerin ne denli genişlediğini ortaya koyuyor. RegTech çözümleri, kurumların mevcut uygulamaları ile yeni gereklilikler arasındaki boşlukları tespit etmesine yardımcı oluyor.
Finansal suçlarla mücadele, küresel ölçekte en yoğun regülasyon baskısı hissedilen alanlardan biri. ABD ve Avrupa Birliği'nin kara para aklama karşıtı düzenlemeleri, kurumlara tüm işlem akışlarını izleme zorunluluğu getiriyor. Yapay zekâ tabanlı yöntemleri kullanan RegTech, şüpheli işlemlerin daha etkin tespitini mümkün kılıyor.
Finans sektörünün karşı karşıya olduğu yoğun düzenleyici baskılar ve teknolojik dönüşümün hızı, RegTech piyasasının büyümesini sağlayan temel dinamikler arasında yer alıyor. Basel III gibi kapsamlı çerçeveler, küresel ölçekte faaliyet gösteren bankaların farklı coğrafyalarda farklı düzenleyici kurumlarca yayımlanan kurallara uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Bu çeşitlilik hem operasyonel hem de hukuki açıdan yönetilmesi son derece güç bir tablo ortaya çıkarıyor.
Uyum maliyetlerinin artmasına yol açan bir diğer unsur ise cezaların ağırlığı. Regülatörlerin saha denetimleri veya rutin incelemeleri sonucu, kurumların milyarlarca doları bulan cezalarla karşı karşıya kalma riski bulunuyor. Bu risk, finansal kurumların uyum süreçlerinde hata payını azaltacak ve denetimlerde güvenilirlik sağlayacak RegTech çözümlerine yönelimini hızlandırıyor.
Düzenleyici otoritelerin beklenti seviyesi de zamanla yükselmiş durumda. Piyasadaki RegTech çözümlerinin gelişimini yakından izleyen denetleyici kurumlar, artık daha yüksek standartlar talep ediyor. Bu durum, kurumların mevcut regülasyonlara uyum sağlamasının yanı sıra, gelecekteki regülasyonlara hızla adapte olabilecek esnek yapılara sahip olmasını da gerekli kılıyor.
Son olarak, dijitalleşme, otomasyon ve bulut teknolojilerinin yaygınlaşması RegTech piyasasını ileriye taşıyan en kritik faktörlerden biri. Geleneksel donanım tabanlı sistemler yerini bulut çözümlerine bırakırken, regülasyon değişikliklerine uyum daha kolay ve hızlı hale geliyor. Sürekli güncellenebilen bu sistemler, kurumların değişken regülasyon ortamında daha esnek olmasını sağlıyor. Bu dört unsurun kesişimi, RegTech piyasasını küresel finansın sürdürülebilirliğinde stratejik bir yapıtaşına dönüştürüyor.
RegTech talebinin artmasındaki en önemli etken, giderek daha karmaşık hale gelen regülasyon ortamı. Bu koşullar karşısında 2028 yılına kadar RegTech piyasasının yıllık %14'e varan bir oranda büyümesi bekleniyor. Kısa vadede, özellikle finansal suçlarla mücadele ve siber güvenlik odaklı RegTech sağlayıcılarının öne çıkacağı öngörülüyor. Ayrıca yönetişim, risk ve uyum çözümlerinin de hızlı büyüme eğilimini sürdürmesi bekleniyor. Bilanço yönetimi ve piyasa riskine dönük yazılımların ise daha sınırlı bir artış göstereceği tahmin ediliyor. Coğrafi açıdan bakıldığında Kuzey Amerika ve Avrupa, RegTech çözümlerinin en yoğun kullanıldığı bölgeler. Orta Doğu ve Afrika'da da hızlı bir genişleme potansiyeli bulunuyor.
RegTech, finansal istikrarın geleceğini belirleyen stratejik bir unsur haline gelmiş durumda. Karmaşık finans ekosisteminde, RegTech kullanımı giderek daha fazla yaygınlaşıyor. Dijitalleşmenin hızlandığı günümüzde, finansal kurumların bu çözümleri benimsemesi, rekabetçilik ve güvenilirlik açısından stratejik bir zorunluluk olarak öne çıkıyor. Regülasyon uyumunun geleceğinde RegTech'in merkezi rolünü sürdüreceğini görüyoruz.