Ülkemizin Ekonomik Büyümesi ve Gelişmesi
2016 yılı başta önemli ihracat pazarlarımızda olmak üzere küresel çapta ekonomik ve siyasal çalkantıların ve belirsizliklerin yaşandığı bir yıl oldu. Finansal piyasalarda gözlenen oynaklıklar ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar maliyetleri artırdı, sektörlerimizin ihracatını olumsuz olarak etkiledi.
Özellikle iki yıldır devam eden ihracat kayıplarına paralel olarak, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri'nin (İMMİB) 2016 yılı Ocak-Ekim döneminde yaptığı ihracat geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 7,3 daralarak 28,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayı ihracatımız da geçen yıla göre düştü ve yüzde 7,1 azalışla 3,1 milyar dolar oldu.
Türkiye ihracatının yüzde 27'sini göğüsleyen 6 alt birlik ve 18 bin 115 üyeden oluşan İMMİB ailesi olarak Türkiye ekonomisinin büyüme hedeflerini destekleyen en önemli unsurlarından biri olan ihracatımızı her türlü zorluğa rağmen artırmak için tüm gayretimizle çalışıyoruz.
Temel amacımız, ihracatçılarımızın tanıtımına katkıda bulunarak faaliyet alanlarımızda bulunan sektörlerde ihracat potansiyeli ve performansını artırmak, ülkemizin ekonomik büyümesine ve gelişmesine ihracat yoluyla destek olmaktır.
Öncelikli hedeflerimizden biri de üyelerimizin uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü arttırmaktır. Türkiye ihracatının yaklaşık üçte birini gerçekleştiren İMMİB bünyesindeki ihracatçı firmalarımızın daha rekabetçi konuma gelmesiyle ülkemizin dünya ticaretinden aldığı pay da artacaktır.
Hedeflerimize ulaşabilmek için dünyanın en büyük sektörel fuarlarına düzenlenen milli katılım organizasyonları, alım ve ticaret heyetleri, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projeleri, sektörel tanıtım grupları, tasarım yarışmaları, Ar-Ge Proje Pazarları ile eğitim ve seminer organizasyonlarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Üye firmalarımızı kamu nezdinde ve uluslararası platformlarda temsil yoluyla problemlerini çözerek ihracatımızın önündeki engelleri azaltmaya devam etmeyi planlamaktayız.
Günümüzde dünya pazarlarında rekabet gücü elde etmenin ve dünya ihracatından daha fazla pay almanın temel koşulu, teknolojiye dayalı ve marka odaklı üretimden geçiyor. Bu sebeple, politika ve stratejilerimizin temelini yüksek katma değer, inovasyon, tasarım, ileri teknoloji kullanımı ve markalaşma oluşturmalıdır.
İMMİB olarak 11 yıldır adım adım tasarımı sektörlere anlatıyor ve ihracatçı üyelerimizin tasarımcılar ile çalışmalarını çeşitli projeler vasıtası ile teşvik ediyoruz. 2005 yılından bu yana İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları düzenliyoruz. Metal, Plastik ve Elektrikli Ev Ürünlerine yönelik gerçekleşen bu yarışmalarımıza ek olarak 2008 yılından itibaren Mücevher Tasarım Yarışması, 2011 yılından itibaren Doğal Taş Tasarım Yarışması ve 2014 yılından itibaren de Ambalaj Tasarım Yarışması'nı sayabiliriz. Yarışmalarımız kapsamında düzenlenen Ödül Törenleri, Sergiler, Fabrika Gezileri ve Çalıştaylar gibi etkinlikler aracılığıyla sanayici, akademisyen, öğrenciler ve profesyonel tasarımcıları bir araya getiriyor ve potansiyel işbirlikleri için uygun zemini hazırlıyoruz. Yaratıcı fikirler ve tasarımları desteklerken düzenlediğimiz etkinliklerde projelerini sergileyen tasarımcıların emeklerinin korunmasına da azami gayret gösteriyoruz.
Ayrıca yine inovasyonu desteklemek adına Ar-Ge Proje pazarı organizasyonları yürütmekteyiz. Bu doğrultuda Çelik İhracatçıları Birliğimiz, oldukça uzun süren bir hazırlık aşamasının sonrasında sektöre Ar-Ge, inovasyon, teknoloji geliştirme, akredite laboratuvar hizmetleri, ürün uygunluk değerlendirmesi ile mesleki ve teknik eğitim alanlarında hizmet vermek üzere MATİL Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları A.Ş.'yi kurdu. Matil A.Ş. Türk çelik sektörünün ilk bağımsız Ar-Ge ve teknoloji merkezi olacak Çelik Test ve Araştırma Merkezi (ÇETAM) projesini yürütüyor.
Başlıca ihraç pazarlarımız olan ülkelerde yaşanan siyasi sorunlar ile kırılgan küresel ekonomik tablodan dolayı düşen ihracatımızın tekrar yükselişe geçeğini umuyoruz. İhracat kaybımızı telafi etmeye yönelik olarak alternatif pazar çalışmalarını yürütüyoruz. Bu sayede ihracatımızda son 10 yılda yakaladığımız artış trendini devam ettirmeyi planlıyoruz. Ayrıca yaşanan tüm sorunlara rağmen, yüksek iç talebin ekonomik büyümenin itici gücü olmasını bekliyoruz.