Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı ve Katma Değerli Üretim
Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı ve Katma Değerli Üretim- Nasıl Bir Ekonomi/ 27.11.2023
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından yayınlanan Global Innovation Index 2023 raporunda, ülkelerin yüksek teknoloji ihracatının ticaret hacmine oranları sunuluyor. 2021 yılı itibarıyla yüksek teknoloji ihracatının ticaret hacmine oranı en yüksek olan ülkeler arasında Malezya, Filipinler, Vietnam, Singapur, Çin gibi Asya ülkeleri ön plana çıkıyor. Türkiye bu listede altmışıncı sırada yer alıyor. Bu sıralamaya baktığımızda, Türkiye'nin üretim ve ihracatında sofistikasyon ve katma değer eksikliği olduğunu söyleyebiliriz.
Yüksek teknoloji ihracatı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ticaret stratejilerinde önemli bir yere sahip. Yüksek teknoloji ürünleri genellikle bilgi ve araştırma-yoğun endüstrilerden geliyor ve ileri düzeyde mühendislik, bilimsel uzmanlık ve yenilik gerektiriyor. Bu ürünler arasında ileri bilgisayar teknolojileri, elektronik cihazlar, biyoteknoloji ürünleri, ileri malzemeler ve bazı ileri hizmetler bulunuyor. Çin, Almanya, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler yüksek teknoloji ihracatında dünya liderleri arasında yer alıyor. Özellikle ABD ve Çin, bu alanda en büyük paya sahip ülkeler arasında. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, son yıllarda, yüksek teknoloji ihracatında Asya ülkelerinin etkisi arttı. Çin, teknolojik yenilikler ve üretim kapasitesi ile bu alanda hızla büyüyor. Ayrıca, Hindistan, Vietnam ve Güney Kore gibi diğer Asya ülkeleri de yüksek teknoloji ihracatında önemli roller üstleniyor.
Yüksek teknoloji ihracatı, küresel ticaret politikaları ve uluslararası ilişkiler üzerinde önemli bir etkiye sahip. Ülkeler, teknoloji transferi, fikri mülkiyet hakları ve yerli sanayiyi koruma gibi konularda çeşitli politikalar uyguluyor. Yüksek teknoloji ihracatında başarılı olan ülkeler, genellikle Ar-Ge'ye büyük yatırımlar yapıyor. Bu da ürün yeniliği ve teknolojik gelişmelerin sürekli olarak desteklenmesini sağlıyor.
2022 yılında Türkiye'nin yüksek teknoloji ürün ihracatı 6,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti, bu 2021 yılına göre %0,3'lük bir azalışı temsil ediyor. Aynı dönemde orta ve yüksek teknoloji ürün ihracatı ise 82,2 milyar ABD dolarına ulaşarak, 2021 yılına göre %15,8 artış gösterdi. 2022 yılında imalat sanayii ihracatındaki yüksek teknoloji ürünlerinin oranı %2,7 iken, 2023 yılının Ocak-Ekim döneminde bu oran %3,0'a yükseldi. Önceki yılın aynı dönemine göre %20,3'lük bir artış söz konusu. 2024 yılında, yüksek teknoloji sektörlerinin toplam ihracattaki payının yükseltilmesi planlanıyor. Ayrıca, orta-yüksek teknoloji endüstrilerinin payının da artırılması hedefleniyor. Özellikle savunma sanayi, otomotiv, elektronik ve yazılım gibi sektörlerdeki ihracat artışı, ülkenin bu alandaki potansiyelini ve küresel rekabet içindeki konumunu güçlendiriyor. İSO verilerine göre, Türkiye'nin en büyük 1000 sanayi kuruluşunun yarattığı brüt katma değer 2022 yılında 1,26 trilyon TL oldu. Bu katma değerin yarısından fazlası düşük veya orta düzeyde teknoloji ve yenilikçilik gerektiren sektörlerden kaynaklı.
Yenilikçi ürünler geliştirmek için sürekli ve yoğun Ar-Ge faaliyetleri şart. Bu, yeni fikirlerin geliştirilmesi, mevcut teknolojilerin iyileştirilmesi ve yeni teknolojilerin keşfedilmesi anlamına geliyor. Yüksek teknoloji sektörü, nitelikli mühendisler, bilim insanları ve teknik güçlü bir teknolojik altyapı, yeterli finansal kaynak gerektiriyor. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve diğer şirketlerle iş birlikleri, bilgi ve kaynak paylaşımını teşvik ederek yenilikçi fikirlerin geliştirilmesine katkı vermek açısından önemli. Diğer taraftan, tüketici ihtiyaçlarını ve trendlerini anlamak, ürün geliştirme sürecinin odaklanması gereken alanları belirlemek için kritik öneme sahip. Yüksek teknoloji ürünlerinin, uluslararası standartlara ve kalite normlarına uygun olması, fikri mülkiyet hakları ile korunması gerekiyor. Ayrıca, artan iklim değişikliğine yönelik hassasiyet çerçevesinde, üretimin çevresel etkiler göz önünde bulundurularak sürdürülebilir bir şekilde yapılması giderek daha fazla önem kazanıyor.
Katma değerli üretim, bir ürün veya hizmetin satış fiyatından, üretim için kullanılan mal ve hizmetlerin maliyetinin çıkarılmasıyla elde edilen farktır. Katma değerli üretim önemlidir zira, katma değerli üretim, bir ülkenin ekonomik büyümesine, ihracatına, gelirine, rekabet gücüne ve istihdamına katkı sağlar. Katma değerli üretim, aynı zamanda ülkenin teknolojik gelişimine, inovasyon kapasitesine ve marka değerine de yansır. Katma değerli üretim, ülkenin refah seviyesini yükseltir ve sürdürülebilir bir kalkınma sağlar.
Katma değerli üretim yapabilmek için, yüksek teknolojiye, nitelikli iş gücüne, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, yalın üretim yöntemlerine, markalaşma ve pazarlama stratejilerine ihtiyaç vardır. Katma değerli üretim yapabilen bir ülke olmak için bu alanlarda yapılan yatırımları daha fazla desteklemeli ve teşvik etmeliyiz. Türkiye, katma değerli üretim sayesinde, dünya ticaretinden daha fazla pay alacak, dış ticaret açığını azaltacak, cari dengeyi iyileştirecek ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirebilecektir. Nitekim, “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun başlıca projelerinin de katma değerli üretim ve ihracatı artırmaya yönelik olduğunu görüyoruz.