ABD'nin Yeni Ticaret Politikası
ABD'nin Yeni Ticaret Politikası/ Nasıl Bir Ekonomi-3.2.2025
Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi ile birlikte küresel ekonomide yeni bir döneme girmiş olduk. Bu yeni dönemin ilk etkilerini çok hızlı biçimde görmeye başladık. ABD Başkanı Trump göreve başlar başlamaz ekonomiden sağlığa, iklim krizinden göçmenlere kadar birçok kritik konuda 200'den fazla kararname imzaladı. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD'nin ekonomi ve ticaret alanında alacağı kararlar bizi de yakından ilgilendiriyor. Bu kapsamda 20 Ocak tarihinde Beyaz Saray'ın resmi internet sitesinde yayınlanan “Önce Amerika” (Amerika First) ticaret politikası genelgesi, önümüzdeki dönemde ABD'nin izleyeceği tutuma dair ipuçları sunuyor.
Ticaret alanında federal kurumlara kapsamlı bir inceleme yapma talimatını içeren politika metnini incelediğimizde ilk göze çarpan konu, sürekli olarak ABD'nin ekonomik ve ulusal güvenlik çıkarlarına vurgu yapılıyor olması. Temel hedefler, Amerikan işçilerini ve işletmelerini korumak, ABD'nin ticaret açığını azaltıcı önlemler almak, diğer ülkeler tarafından uygulanan “haksız ticaret” uygulamalarını ele almak olarak sıralanıyor. Bu kapsamda ticaret açığının nedenleri, diğer ülkeler tarafından uygulanan ve haksız olarak nitelendirilen ticaret uygulamalarının belirlenmesi, mevcut ticaret anlaşmalarının gözden geçirilmesi, ülkelerin döviz kuru uygulamalarının değerlendirmesi gibi birçok konuda resmi makamlardan inceleme başlatması talep ediliyor.
ABD'nin mal ticaretindeki büyük dış ticaret açığının nedenlerinin araştırılması yapılacaklar listesinde en başta yer alıyor. Dış ticaret açığının temel sebeplerinin analiz edileceği bu araştırma kapsamında, ek gümrük vergileri veya diğer önlemlerin uygulanabileceği belirtiliyor. Bu sayede ülkenin dış ticaret dengesini iyileştirmeye yönelik stratejik bir yaklaşım benimsenmesi planlanıyor. Ülkelerin uyguladıkları para politikaları da incelenmesi istenilen bir başka konu olarak öne çıkıyor. Özelikle ABD'nin en fazla ticaret yaptığı ülkelerin para birimlerinin ABD Doları ile döviz kuru yönünden ilişkisinin detaylı olarak inceleneceği, gerektiği durumlarda döviz kuru manipülasyonunu önlemek amacıyla uygun tedbirlerin uygulanacağı belirtiliyor.
Politika metnine göre, ABD'nin mevcut ticaret anlaşmalarının kapsamlı bir incelemesi de yapılacak. Bu inceleme, sektörel ve serbest ticaret anlaşmaları başta olmak üzere tüm ticari sözleşmeleri kapsayacak. Stratejik bir yaklaşımla ABD'nin her bir ülkeyle olan ticari ilişkisi karşılıklı avantaj ve fırsatlar çerçevesinde değerlendirilecek. Mevcut anlaşmaların etkinliğini artırmak ve ABD'nin ticari çıkarlarını korumak amacıyla gerekli revizyonlar önerilecek. Bu sürecin ticaret ortakları ile dengeli ve adil bir ticaret ilişkisi kurulmasına yönelik olacağı söyleniyor. Metnin bu bölümünde Amerika-Meksika-Kanada Anlaşması'na (USMCA) da atıfta bulunuluyor. Anlaşmanın ABD'li işçiler ve işletmeler açısından değerlendirilmesi gerekliliğine vurgu yapılıyor.
Metinde yer alan diğer maddelere göre, anti-damping ve telafi edici vergilerin uygulanmasına ilişkin politika ve düzenlemeler kapsamlı bir şekilde gözden geçirilecek. 800 dolardan düşük tutardaki gümrük vergisinden muaf olan minimum değer (de minimis) istisnası uygulamasının neden olduğu vergi geliri kayıpları ve ürün kaçakçılığı riskleri detaylı olarak değerlendirilecek. Üçüncü ülkelerin ABD'li işletmelere karşı ayrımcı vergilendirme uygulamaları kapsamlı bir şekilde araştırılacak. Bu sayede ticari düzenlemelerdeki boşlukların tespit edilmesi ve ulusal güvenliği tehdit eden risk faktörlerinin en aza indirilmesi sağlanacak. ABD'nin sanayi yapısının ekonomi ve güvenlik açısından kapsamlı bir incelemesi gerçekleştirilecek. Bu sayede, ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit eden ithalat faaliyetlerinin olup olmadığı tespit edilecek. Çelik ve alüminyum ithalat düzenlemeleri ABD'nin ulusal güvenliği açısından incelenecek. Diğer ülkeler tarafından uygulanan sübvansiyonların ABD ekonomisi üzerindeki etkileri değerlendirecek.
Politika metninde ABD'nin ekonomi ve ticaret alanındaki en büyük rakibi olan Çin'e ilişkin ayrı bir bölüm yer alıyor. Bu bölümde, Çin ile mevcut ekonomik anlaşmaların gözden geçirilmesi, potansiyel ayrımcı uygulamaların araştırılması, fikri mülkiyet hakları uygulamalarının değerlendirilmesi, olası ticaret ve gümrük vergisi değişiklikleri gibi konulara değiniliyor. Bu kapsamda ABD ile Çin arasında daha önce imzalanan Ekonomik ve Ticaret Anlaşması'nın inceleneceği, Çin'in bu anlaşmaya uyup uymadığının belirleneceği ve inceleme sonuçlarına göre gerekli görüldüğü takdirde gümrük vergileri gibi ilave tedbirlerin alınacağı ifade ediliyor. Bölüm 301 soruşturması kapsamındaki eylemler ABD-Çin ilişkisinde yine odak noktasında yer alacak.
Tüm bu konu başlıklarında, Ticaret Bakanlığı, Hazine Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı başta olmak üzere, ABD'nin ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak araştırmalar kapsamında, 2025 yılı Nisan ayı içinde ABD Başkanı'na ayrıntılı raporlar sunulacağı belirtiliyor. Ticaret, ekonomi ve ulusal güvenlik alanlarında elde edilecek bulgular, öneriler ve olası eylem planlarını kapsayacak olan bu raporlar alınacak kararlarda da oldukça etkili olacak. Raporlara ve yapılan değerlendirmelere göre alınacak kararları hep birlikte takip edeceğiz. Açık olan şu ki, önümüzdeki dönemde jeopolitik gelişmeler ve ulusal güvenliği ilgilendiren konular ABD'nin ticaret politikası üzerinde belirleyici rol oynayacak.