Çelik ve Alüminyumda Trump Tarifeleri Sonrasında Transatlantik İş Birliği
Çelik ve Alüminyumda Trump Tarifeleri Sonrasında Transatlantik İş Birliği / 29.11.2021- Dünya Gazetesi
ABD eski Başkanı Trump çelik ve alüminyum ithalatının ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini ifade ediyordu. Bu nedenle de 1962 Ticareti Genişletme Yasası'nın 232. bölümü, kısaca Section 232 kapsamında 1 Mart 2018'de çelik ithalatına %25, alüminyum ithalatına %10 oranında ilave tarifeler açıkladı. 23 Mart'ta bazı tarifeler uygulamaya girdi.
ABD yönetimi başlangıçta Avrupa Birliği (AB), Kanada, Güney Kore, Meksika, Brezilya, İngiltere, Arjantin ve Avustralya'ya ikili anlaşmaları müzakere etme yolunu açtı. Bazıları, çelik veya alüminyum üzerindeki gönüllü ihracat kısıtlamalarını kabul ederek tarifelerden kurtuldu. Ancak müzakere edemeyen veya uzlaşma konusunda isteksiz olan AB, Kanada ve Meksika, 1 Haziran 2018'den itibaren tarifelerle karşı karşıya kaldı. AB misilleme amaçlı, ABD mallarının 3 milyar dolarlık ihracatına yönelik tarifeler getirdi. AB, ticaret anlaşmazlığına yönelik Dünya Ticaret Örgütü'nde (DTÖ) resmi süreci de başlattı. Birçok ülke de ABD'ye bu şekilde hem misilleme tarifeleri ile cevap verdi hem de ulusal güvenlik tarifelerini DTÖ'ye taşıdı.
3,5 yıllık bu süreçte Başkan Trump'ın Avrupa çeliği ve alüminyumu üzerindeki tarifeleri, ABD ekonomisine zarar verdi. Bazı ABD'li metal üreticilerini korumuş oldular ancak çelik ve alüminyum kullanan birçok ABD'li yerli üreticinin fiyatlarını artırmış oldular. Alüminyum Birliği, tarifelerin Çin sorununa yönelik bir çözüm üretemediğini, üstelik potansiyel ortakları caydırdığını ve ABD alüminyum endüstrisinin %97'sinden fazlasının güvendiği tedarik zincirlerini bozduğunu belirtti.
Geçtiğimiz Ekim ayında gerçekleşen G20 Liderler Zirvesi'nde, AB ile ABD arasında çelik ve alüminyum ürünlerine ilişkin bir anlaşma sağlandığı duyuruldu. Anlaşma, ABD'nin AB çelik ve alüminyum ihracatı üzerindeki tarifelerini, Trump tarifeleri başlamadan önceki yıllık seviyelere uygun bir hacimde kaldırıyor. Kotayı aşan ABD ithalatı, vergiye tabi olacak. Yani ABD tarifeler yerine tarife kotası uygulamasına geçiyor. AB de ABD ürünlerine misilleme amaçlı hali hazırda uygulamakta olduğu ve de 2021'in kalan günlerinde uygulamaya girmesi planlanmış olan tarifeleri kaldırıyor, ilaveten DTÖ nezdinde panele götürdüğü anlaşmazlıkları askıya alıyor. Böylelikle, AB ve ABD'nin birbirleri ile olan çelik ve alüminyum ticareti hacimlerinin tarifeler öncesi seviyelere ulaştırması hedefleniyor. Avrupa anlaşmayı destekledi çünkü çelik ve alüminyum ihracatının çoğu tarifesiz olarak devam edecek. Amerikalı üreticiler, yüksek çelik ve alüminyum fiyatlarından zarar gördükleri için uzlaşılmasından faydalanacak. Ancak ABD'de fiyatların ne kadar düşeceği belirsizliğini koruyor.
Diğer yandan bu anlaşma sadece bir gümrük vergisi uzlaşısı olmanın çok ötesinde zira, çelik ve alüminyum ticaret akışının karbon emisyonları ve yeşil dönüşüm gözetilerek küresel manada yeniden tesis edilmesi hususunda transatlantik iş birliğini içeriyor. AB ve ABD'nin dünya çapında üretimde karbon yoğunluğunu düşürme amaçlı “Sürdürülebilir Çelik ve Alüminyum için Küresel Düzenleme” müzakere edeceği belirtildi. Bu durum, Çin ve gelişmekte olan ülkelere yönelik bir ticaret engelleri serisi olarak da değerlendiriliyor.