Küresel Ekonomik Durum
Küresel Ekonomik Durum/ Nasıl Bir Ekonomi-12.05.2025
Jeopolitik gerilimler ve küresel ticaretteki belirsizlik ortamı iş dünyasını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Ticaret koridorlarında yaşanan sıkıntılar, enerji arz güvenliği sorunları ve yaptırımlar, işletmelerin stratejik kararlarını yeniden değerlendirmesine neden oluyor. Öte yandan Rusya-Ukrayna arasındaki ve Ortadoğu'daki savaş, Çin-Tayvan gerilimi ekonomik aktörleri olumsuz etkiliyor. Jeopolitik tansiyonun yükseldiği her dönemde olduğu gibi, bu dönemde de belirsizliğin oluşturduğu ekonomik riskler ve fırsatlar bulunuyor. Dünya Ticaret Örgütü'nün zayıflayan yaptırım gücü ve artan korumacılık eğilimleri uluslararası ticaret düzenini daha kırılgan hale getirmiş durumda.
Bu belirsizlik ortamı ekonomik büyüme öngörülerine de tesir ediyor. Nisan ayında yayınlanan IMF tahminlerine göre, ABD ekonomisinin 2025 yılındaki büyüme tahmini 0,9 puan düşürülerek yüzde 1,8'e indirildi. 2026 yılında ise ABD ekonomisinin yüzde 1,7 büyümesi bekleniyor. Euro Bölgesi'nde ise büyüme beklentisi 0,2 puan düşüşle yüzde 0,8'e geriledi. 2026 yılında büyümenin yüzde 1,2 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Son verilere göre Çin'in 2025 ve 2026 yılında yüzde 4 oranında ekonomik büyüme kaydedeceği öngörülüyor.
Son dönemde küresel çapta merkez bankalarının politika faizlerine ilişkin aldıkları kararları incelediğimizde, hızla değişen ekonomik ortam nedeniyle bazı merkez bankalarının “bekle ve gör” politikasını benimsediğini görüyoruz. ABD Merkez Bankası, Mart ayındaki toplantısında bir değişikliğe gitmeyerek politika faizini yüzde 4,25-4,5 seviyesinde tuttu. Çin Merkez Bankası da benzer şekilde Nisan ayındaki toplantısında politika faizini yüzde 3,1'de sabit tuttu. Avrupa Merkez Bankası ise, Mart ayında gerçekleştirdiği yüzde 0,25 oranındaki faiz indiriminin ardından Nisan ayında da yüzde 0,25 oranında indirime giderek politika faizini yüzde 2,4'e düşürdü.
Tüketici güveni verilerinde görülen değişimler de dikkat çekici. ABD'de tüketici güveni endeksi Mart ayındaki 57 puanlık seviyesinden Nisan ayında 52,2'ye geriledi. Euro Bölgesi'nde de tüketici güveni göstergeleri gerilemeye devam ediyor. Bu düşüşler, ticaret politikalarındaki belirsizlik ortamının ve kendini hala hissettiren yüksek tüketici fiyatlarının hane halkları üzerindeki olumsuz etkisine işaret ediyor. ABD'de Mart ayı reel perakende satışları bir önceki aya göre yüzde 1,4 ve yıllık bazda yüzde 4,6 artış kaydetti. Euro Bölgesi'nde ise Şubat ayı itibariyle reel perakende satışları aylık bazda yüzde 0,3 artarken, yıllık bazda artış oranı yüzde 2,3 olarak gerçekleşti.
Küresel ekonomi üzerindeki belirsizlikler ve ABD'nin uyguladığı yüksek tarifeler nedeniyle emtia fiyatları 2025 yılının ilk çeyreğinde dalgalı bir seyir izledi. Bu dönemde ticaret savaşlarının derinleşeceğine dair endişeler ve Çin'in ekonomik faaliyetlerindeki gelişmeler fiyatları etkiledi. Dünya Bankası verilerine göre 2025 yılının Mart ayında küresel çapta enerji fiyatları aylık bazda yüzde 4,1 düşerken, yıllık bazda yüzde 8,8 azaldı. Bu dönemde metal fiyatları aylık yüzde 2, yıllık ise yüzde 10,2 yükseldi. Değerli metal emtia fiyatları ise aylık bazda yüzde 3,1 oranında artarken, yıllık bazda yüzde 37,5 yükseldi.
Öte yandan gelişmiş ekonomilerde enflasyon düşmeye devam ediyor. ABD'de manşet enflasyon Mart ayında bir önceki aya kıyasla 0,4 puan düşüşle yüzde 2,4'e geriledi. Çekirdek enflasyon 0,3 puan düşüşle yüzde 2,8 oldu. Euro Bölgesi'nde aynı dönemde manşet enflasyon 0,1 puan düşüşle yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşirken, çekirdek enflasyon 0,2 puan düşüşle yüzde 2,4'e geriledi. Çin de Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 0,1 geriledi. Çekirdek enflasyon ise yüzde 0,5 olarak kayıtlara geçti.
Nisan ayındaki satın alma yöneticileri endeksleri (PMI) verileri imalat ve hizmet sektörlerinde yavaşlamaya işaret ediyor. S&P Global verilerine göre ABD'de imalat sanayi PMI değeri Nisan ayında Mart ayına göre değişim göstermedi ve 50,2 olarak gerçekleşti. Hizmet sektörü PMI değeri 54,4 seviyesinden 51,4'e gerileyerek beklentilerin altında kaldı. HCOB (Hamburg Ticaret Bankası) verilerine göre Euro Bölgesi imalat sanayi PMI değeri 48,7 ile son 27 ayın zirvesini gördü. Hizmet sektöründe ise PMI Mart ayındaki 51 seviyesinden Nisan ayında 49,7'ye geriledi. Çin de Caixin verilerine göre imalat sanayinde PMI Mart ayındaki 51,2 seviyesinden Nisan ayında 50,4'e geriledi. Hizmet sektörü PMI değeri ise 51,9 olarak gerçekleşti.
Küresel ticarette ise durum oldukça karışık. Korumacılık eğilimlerinin arttığı bu dönemde Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre küresel mal ticaretinin 2025 yılında yüzde 0,2 düşeceği öngörülüyor. Ticaret savaşlarının şiddetlenmesi durumunda bu düşüşün yüzde 1,5'e ulaşabileceğine dikkat çekiliyor. Drewry Konteyner Endeksi yılın başından bu yana yüzde 46 oranında azalmış durumda. Diğer yandan hizmet ticaretinde 2025 yılında yüzde 4 büyüme beklentisi bulunuyor. ABD'de mal ticareti Mart ayında yıllık bazda yüzde 6,8 artarak 180,8 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yıllık yüzde 30,8 artışla 342,7 milyar dolara ulaştı. Çin'de bu dönemde ihracat yüzde 12,4 artışla 313,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise 211,3 milyar dolar oldu. Nisan ayında ABD'nin ortalama gümrük vergi oranlarını en son 1930'larda görülen seviyelere çıkarması, Çin başta olmak üzere diğer ülkelerin buna karşı kendi gümrük vergilerini artırması uluslararası ticarette tüm dengeleri değiştirdi. Ticari belirsizliklerin yoğunlaştığı bu tür ortamlarda, yatırım kararları öteleniyor ve sermaye güvenli limanlara yöneliyor. ABD-Çin arasında karşılıklı olarak uygulanmaya başlanan gümrük vergilerinin iki ülkenin ticaretine etkileri dünya ekonomisi açısından da büyük önem taşıyor. Ticaret politikalarındaki ani değişiklikler ve jeopolitik kararsızlık ortamı yakın gelecekte küresel ekonomik yapıyı zorlamaya devam edecek.