Dünya Ticaret Örgütü, 2021 dünya mal ticaretinde hacim bazlı büyüme tahminini Mart ayındaki tahmini olan %8'den %10.8'e, 2022 için ticaret büyümesi tahminini ise Mart ayı tahmini olan %4'ten %4.7'ye yükseltti. Buna göre hem 2021 hem de 2022 sonunda tüm bölgelerde ihracat pozitif yönlü gelişiyor. Bunda geçen yılın pandemiden kaynaklı düşük baz etkisi oldukça belirleyici ancak esas düşük baz, 2020'nin ilk yarısında gerçekleşmişti. Yılın ikinci yarısında gerçekleşen kısmi toparlanma ile şimdi, baz etkisinden ziyade, artan aşılanma oranları ve artan talep ihracatta artışı devam ettiriyor.

Örneğin, ABD'ye ithal edilen malların yaklaşık % 40'ının giriş noktası olan Los Angeles ve Long Beach gibi yoğun limanların açıklarında demirleyip sıra bekleyen konteyner gemilerinin sayısı Eylül ayında 73'e ulaşmıştı. Hatta bu durum nedeniyle ABD yönetimi geçen hafta liman kompleksindeki tıkanıklığı hafifletmek için Walmart, UPS, FedEx'ten çalışma saatlerini uzatma taahhüdü almak dahil olmak üzere bir dizi önlem açıkladı.

Bu teslimat sıkıntısı sadece artan talep ve buna bağlanan enflasyon geçici mi değil mi tartışmalarının yaşandığı ABD'de değil. Seaexplorer/Kuehne+Nagel'e göre, küresel olarak şu anda limanların dışında beklemede kalan 584 konteyner gemisi var ve bu rakam yılın başındaki sayının neredeyse iki katı. Avrupa'da Hamburg ve Anvers dışında uzun beklemeler var. Ağustos ayında, bir adet COVID vakası, Çin'in Ningbo limanındaki bir terminalinde iki haftalık aksamaya sebep olmuştu. Şu anda da 100 gemi Hong Kong ve Shenzhen konteyner limanlarında yanaşmayı bekliyor ve bu tıkanıklık Avrupa ve ABD'ye teslimat sürelerinin uzaması ve tüketici fiyatlarının artışı olarak yansıyor. Bu durum, Batı dünyasında önemli yere sahip olan yeni yıl hediyelerinin de bir endişe unsuruna dönüşmesine varıyor. Deniz ulaşımındaki tıkanıklığın en azından Şubat ayındaki Çin yeni yılına kadar süreceği belirtiliyor. Çin'deki hava olayları ve olası yeni vakalar bu süreyi daha da uzatabilir. Diğer yandan, küresel imalat PMI'nın Yeni İhracat Siparişleri göstergesi Mayıs ayında 54.9'a ulaşarak zirve yapmıştı, Ağustos'ta 51'e düştü. Bunu küresel ithalat talebinde bir yavaşlama olarak değerlendirebiliriz. Talebin yavaşlaması, ekonomik manadaki diğer birçok sonucundan ayrı olarak, taşımacılıktaki tıkanıklığın çözülmesine yarayacaktır.

2021'de pandemi kaynaklı baz etkisinin en yoğun olduğu çeyrek ikinci çeyrekti ve DTÖ verilerine göre ikinci çeyrekte ticaret hacminde yıllık büyüme %22 olarak gerçeklemişti. Bu oranın üçüncü çeyrekte %10.9, dördüncü çeyrekte ise %6.6 olması bekleniyor. Pandeminin ihracat üzerindeki etkisini baz etkisi olmadan görmek için 2019'dan 2021'e kadar olan iki yıllık kümülatif büyümeye bakalım. İkinci yarı beklentilere paralel gerçekleşirse dünya mal ticareti pandemi öncesi döneme (2019'a) kıyasla %4,9 artacak. İhracat Asya'da %14.7, Avrupa'da %1, Güney Amerika'da %2.2 oranlarında artacak, Orta Doğu'da %7.2, Kuzey Amerika'da %0.6, Afrika'da %2.4, BDT'de ise %1 oranlarında azalacak.  Yine beklentilere göre, İthalat Asya'da %9.4, Kuzey Amerika'da %5.7, Güney Amerika'da %8.1, BDT'de %7.5, Avrupa'da %0.8 oranlarında artacak; Orta Doğu'da %5,9, Afrika'da ise %1 oranlarında azalacak. DTÖ tarafından küresel ticaretin hacimsel büyüklük olarak 2022 sonunda 2015-19 yıllarındaki trendine döneceği tahmin edilse de, bölgeler arasındaki ayrışma paylaştığım rakamlardan görülebiliyor.

Geçen hafta açıklanan IMF ekonomik görünüm raporunda da yine kümülatifte toparlanma olsa da bölgesel ayrışma olduğu vurgusu var. Gelişmiş ülkeler grubu için toplam ekonomik çıktının önümüzdeki yıl pandemi öncesi trendine dönmesi ve bu trendi 2024'te %0.9 oranında aşması bekleniyor. Buna karşılık, Çin hariç tutulmak üzere gelişmekte olan ülkeler grubu için toplam ekonomik çıktının 2024'te pandemi öncesi trendin % 5.5 altında kalacağı tahmin ediliyor.

Pandeminin ticarete etkileri G20 Ticaret Bakanları Toplantısı'nda da ele alındı. Dünya gayrisafi milli hasılasının % 75'ine denk gelen G20 ülkelerinin ticaretten sorumlu bakanları küresel ticaretin pandemi sonrası sürdürülebilir ve kapsayıcı toparlanmasını sağlamak için uluslararası ticaretin kurallarında ve DTÖ işleyişi ile yönetmeliklerinde reform, çevre, sağlık, hizmetler, yatırım, mikro-KOBİ'lerin dünya ticaretine katılımı, sübvansiyonlar hususlarında yapılması gerekenleri görüştü. Ticaret bakanlarının bildirisi ekim sonundaki G20 Liderler Zirvesinde sunulacak. Üzerinde durulan konular ve talepler, kasım sonunda gerçekleşecek olan DTÖ'nün en büyük karar alıcı organı olan Bakanlar Konferansı'nda görüşülmesi beklenen hususlar ve zaten bu bildiride sıklıkla Bakanlar Konferansı'na atıf verilmiş durumda. Bu otorite toplantılarının yıl biterken arka arkaya gerçekleşecek olması, küresel ticaretin masada bekleyen konularında işbirliklerinin güçlendirilip uluslararası karar birliği sağlanacağı beklentisi oluşturuyor.

G20 Ticaret Bakanları Toplantısı İtalya'da yapılmıştı. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio'nun basın toplantısındaki mesajını alıp sizlerle paylaşıyorum: “Ticaret, insanlar için daha iyi bir geleceği garanti etmelidir."