Dış Ticareti İç Ticaretten Ayıran Unsurlar
Dış Ticareti İç Ticaretten Ayıran Unsurlar
Dahili ticaret veya iç ticaret olarak da bilinen yurtiçi ticaret, yerli ürünlerin ticaretinin ülke sınırları içerisinde yapılmasıdır. Bu ticaret türü sadece iç ticaretin yapıldığı ülkenin yasal sistemine tabii olup, gümrüklere dahil değildir ve ticari işlemlerde tek para birimi kullanılır. Uluslararası ticaret ise ürün ve hizmetlerin ülkeler ve sınırlar arası alışverişidir. Ürün alışverişinin temel prensipleri iç ticaretle aynı olsa da uluslararası ticaret çok daha karmaşık ve maliyetlidir. Özellikle sınır geçiş prosedürleri söz konusu olduğunda çok sayıda taraf ve doldurulması gereken birçok belge içermektedir.
Uluslararası Sınırların Geçilmesi
Bütün ülkeler tarife gelirleri elde etmek, ulusal çıkarları korumak ve yerel sanayinin rekabet gücünü kolaylaştırmak gibi çeşitli nedenlerden ötürü ithalat düzenlemeleri uygulamaktadır. İhracatçılar uluslararası ticaret işlemlerinde başarı sağlayabilmek için bu düzenlemeleri anlamalı ve onlara uyum sağlamalıdır. Bu düzenlemeler gümrükleme süreçlerini, biyogüvenlik yönetmeliklerini, zorunlu standartları, ithalat lisanlarını, izinleri, harç ve vergi ödemelerini içerebilir. İthalatla ilgili düzenlemeler genel olarak tarife önlemleri ve tarife dışı önlemler olarak ikiye ayrılmaktadır.
Tarife önlemleri bir ülkeye ithal edilen ürünler üzerindeki vergilerdir. Tarife önlemleri ithal ürünlerin üzerine eklenen maliyetlerdir. Bir ülkenin, belirli ürün ve sanayi sektörlerinde kendi pazarını diğer ülkelerden ithal edilen ürünlere karşı korumak istemesi durumunda uygulayabileceği birkaç ticaret politikasından biridir. Tarifeler genel olarak gelişmekte olan ekonomilerle yeni endüstrileri korumak için uygulansa da gelişmiş ekonomiler de zaman zaman gelişmiş sanayilerini korumak için tarife önlemleri uygulayabiliyor.
Tarife dışı önlemler ise, ürünlerin uluslararası ticareti üzerinde potansiyel ekonomik etkileri ve gümrük tarifeleri dışında kalan önlemlerdir. Tarife dışı önlemler ithalat kotaları, sübvansiyonlar, gümrük geciktirmeleri, teknik engeller veya ticareti önleyen ya da engelleyen diğer sistemler şeklinde olabilir.
Gümrük makamları emtia, ulaştırma, hayvanlar ve tehlikeli maddelerin ülke dışına akışını kontrol etmekten sorumlu resmi devlet kurumlarıdır. Bu makamlar yasaklı veya kısıtlı ürünlerin, ülkelerin ithalat ve ihracatla ilgili yasa ve yönergelerine göre ülkeye girişini engellemek üzere düzenlemeleri yerine getirirler. Bu anlamda gelen ürünlerde hem tarife hem de tarife dışı önlemleri uygulamaktan sorumludurlar. Gelen ürünlerde uygulanan vergileri toplamanın yanı sıra kaçakçılık girişimlerini de denetlerler.
Ürünlerin bir yerden başka bir yere nakledilmesinde kullanılan hava taşımacılığı, deniz taşımacılığı, karayolu taşımacılığı ve demiryolu taşımacılığı olmak üzere 4 ana yöntem vardır. Ürünler çoğunlukla birden fazla yöntemle son adresine ulaştırılır. Buna çok araçlı ulaşım anlamına gelen “multimodal transport” denilmektedir. Hava taşımacılığı, ürünlerin özel kargo uçaklarında ya da yolcu uçaklarının bagaj kompartımanlarında hava yoluyla hareket etmesidir. Bu genel anlamda en hızlı ulaşım yöntemi olmasının yanında ayrıca bozulabilir veya zamana duyarlı ürünler için en ideal ulaşım yöntemidir. Ancak çoğu zaman en pahalı yöntemdir. Deniz taşımacılığı ürünlerin açık deniz aracı veya gemilerle hareketini kapsamaktadır. En yaygın ulaştırma seçeneği olup, uluslararası ticaretin %90'ı bu şekilde gerçekleştirilmektedir. Deniz taşımacılığıyla her şey taşınabilir olsa da kısıtlı zaman söz konusu olduğunda pratik bir seçenek değildir. Karayolu taşımacılığı malların kamyon gibi karayolu taşıtları ile hareketidir. Çoğunlukla zamana duyarlı olmayan büyük eşyaları taşımak için kullanılmaktadır. Yüklerin ortalama taşınma süresi 3 ila 10 gün arasındadır. Genellikle hava taşımacılığına göre daha uygun fiyatlı olsa da deniz taşımacılığına göre daha pahalıdır. Demiryolu taşımacılığı ise malların trenle hareketidir. Sevkiyatın bir gece içinde, hızlı ve uluslararası teslimatı söz konusu olduğunda karayolu taşımacılığına göre daha uygun bir alternatiftir.
Ürünlerin taşınması esnasında hasardan, bozulmadan veya hırsızlıktan korunabilmesi için paketlenmesi gerekir. Günümüzde uluslararası taşımacılık çok araçlı ulaşımı kolaylaştırmak için tasarlanmış standart paketler olan konteynerler tarafından domine edilmektedir. Ancak birçok ürün konteynere sığmamakta veya konteyner taşımacılığına uygun olmamaktadır. Bu durumda kullanılan paketlerin en yaygın kullanılanları paletler, ahşap paketler, küçük paketler, koliler, balya ve variller gibi daha özelleşmiş kaplardır.
Uluslararası işlemler birçok farklı paydaşı bir araya getirmektedir. Bu paydaşlar, ihracatçı, ithalatçı, nakliyeci, gümrük müşavirliği ve gümrük makamları gibi ana tarafları içerdiği gibi, alım ve satım sürecine doğrudan dahil olmayan ancak ürünlerin transferini kolaylaştıran üçüncü tarafları (third parties) içermektedir.
Uluslararası ticaretin farklı adımları Birleşmiş Milletler'in standart uluslararası tedarik zincirinin “satın al, naklet ve öde” modeli(1) ile açıklamaktadır. Bu model uluslararası ticarette tedarik zinciri içinde yer alan temel ticari, lojistik, düzenleyici ve ödeme süreçlerini tanımlamakta ve ilgili taraflar arasında bilgi alışverişine genel bir bakış sağlamaktadır. Bahsettiğimiz satın al-naklet-öde modelinin naklet aşaması ihracat için hazırlık, ihracat, taşıma, ithalat için hazırlık ve ithalat olmak üzere 5 aşamaya ayrılmaktadır. Modelin adımları gerçekleşirken gerek naklet adımının 5 aşamasında gerek satın al ve öde adımlarında takip edilen satış kontratlarının yapılması, ürün siparişi, ithalat/ihracat lisanslarının alınması, ulaşımın sağlanması ve ürünlerin iletilmesi, kredi sağlanması gibi çeşitli prosedürler vardır. Bu prosedürler ticari, ulaşım, düzenleyici ve finansal olmak üzere 4 ana başlık altında ele alınmaktadır.
Uluslararası Ticarette Riskler ve Yükümlülükler
Uluslararası ticaretle ilişkili ticari, ödeme, siyasi ve döviz riski olmak üzere dört ana risk unsuru bulunmaktadır.
Ticari riskler, ihracatçı açısından bakıldığında ithalatçının ürünler için ödeme yapamaması ya da ithalatçının ürünler yüklendikten/gönderildikten sonra son anda siparişi iptal etmesi olarak değerlendirilebilir. İthalatçı açısından bakıldığında ise ihracatçının özellikle peşin ödeme (ön ödeme-payment in advance) söz konusuysa sözleşmeyle uyumlu olarak hareket etmemesi/edememesi olarak ifade edilebilir. Ödeme riski ise bir bankanın ödeme taahhüdünden dönmesi veya iflas etmesini işaret eden ticari riskin bir başka yönüdür. Siyasi riskler ise ithalatçı ülke hükümetinin siyasi istikrarsızlık ya da karışıklık gibi siyasi veya ekonomik problemlerden kaynaklı uluslararası ticaret süreçlerine müdahale etme riskini ifade eder. Döviz riski ise taraflardan birinin para biriminin diğerine göre önemli ölçüde zayıflaması ve sözleşmenin taraflardan biri için karsız hale gelmesi riskidir.
Deniz Taşımacılığı
Deniz taşımacılığının uluslararası ticarette baskın olarak kullanılan bir taşıma yöntemi olduğu belirtilmişti. Bu nedenle bu başlık altında biraz daha detaylı üzerinde durulacaktır. Deniz taşımacılığının yaygın kullanılmasının sebebi uygun maliyetli olmasının yanı sıra uzun mesafeler için doğru şekilde paketlenme koşuluyla en güvenli ulaşım yolu olmasıdır. Ağır ve hacimli malları taşımak için idealdir. Birtakım dezavantajları da bulunmaktadır. Kötü hava koşulları teslimatı zorlaştırabilir hatta bazı durumlarda kayıplar yaşanabilir. Taşınan malın tam yerinin izlenmesi zordur. Ayrıca gümrük ve tüketim vergisi kısıtlamaları ile karşılaşılabilir. Deniz taşımacılığında nakliye hattı (shipping line), konteyner hattı, nakliye aracısı, denizaşırı nakliye aracısı, yük birleştirme deposu, denizaşırı gümrüklü depo, hedef temsilci ve gümrük müşaviri olmak üzere 8 taraf/özne bulunmaktadır.
Nakliye hattı: ürünlerin taşınacağı gemilerin sahibi olan şirkettir. Bir ihracatçı için nakliye hattını bilmek ürünlerin acilen takibi gerektiğinde faydalı olabilir. Bununla birlikte nakliye hattı ihracatçının kargosunda meydana gelen herhangi bir hasardan sorumlu tutulamamaktadır.
Konteyner hattı: kargonun yerleştirileceği konteynerlerin sahibi olan ve bunları temin eden firmadır. Çoğunlukla nakliye hattı ve konteyner hattı aynı şirkettir.
Nakliye aracısı: sevkiyat acentesi ya da gemi işletmeyen nakliye şirketi (non vessel operating common carrier- NVOCC) olarak da bilinen nakliye aracısı ürünlerin ihracatını ve ithalatını organize eden şirket veya şahıstır. Bir veya daha fazla taşıyıcı ile sözleşme yaparak yükün varış noktasına intermodal sevkiyatını düzenler. İhracatçının ihracat işlemi sırasında ana iletişim noktasıdır. Ürünleri kendileri taşımasalar da sorunsuz sınır ötesi intermodal sevkiyatı sağlamak için lojistik ağda uzman rolüne sahiplerdir. Taşıyıcı, ithalatçı veya ihracatçı ülkeler tarafından talep edilen fatura, ihracat beyannamesi gibi gerekli belgeleri incelerler.
Denizaşırı nakliye aracısı: Nakliye aracısının varış ülkesinde bulunan temsilcisi ya da iştirakidir. Dokümantasyondan, LCL kargonun[2] dekonsolidasyonundan[3] ve navlun tahsilatından sorumludur.
Yük birleştirme deposu: eğer ürünler LCL kargo olarak sevk edilecekse diğer ürünlerle birleştirilmesi (konsolide edilmesi) gerekir. Yük birleştirme deposu bir konteyneri doldurmak için yeterli farklı mal toplanana kadar kargoları depolar. Genellikle konteynerlerin paketlenmesi ve yüklenmesinden sorumludur.
Denizaşırı gümrüklü depo: ihracatçının mallarının varış ülkesine indirildikten sonra gümrükten geçene kadar depolandığı yerdir.
Hedef temsilci: gümrükleme, kargonun limanda yüklenmesi/boşaltılması ve hedef ülkedeki alıcıya teslimi gibi süreçlerle ilgilenen şirkettir. Çoğunlukla varış ülkesinde yerleşiktir, yerel yasalara ve dile aşinadır.
Gümrük müşaviri: ihracatçıya ürünleri varış ülkesine ihraç etme gereklilikleri ve gümrük işlemleri için uyulması gereken formaliteler hakkında tavsiyede bulunur. Bir hedef temsilciden farklı olarak yalnızca tavsiye verir ve bu formalitelerin hiçbirini kendisi gerçekleştirmez.
Deniz taşımacılığında kargo gemileri, ro-ro, tanker ve yolcu gemileri olmak üzere 4 çeşit farklı gemi türü bulunmaktadır. Kargo gemileri gıda, mobilya, metal, giysi ve makine gibi çeşitli ürünleri taşıyabilir. Parça yük, sıvı veya kuru dökme yükleri yüklemek için tasarlanmış gemiler olabileceği gibi hücre blokları sistemine sahip intermodal konteynerlerı yüklemek için tasarlanmış konteyner gemileri olabilir. Deniz taşımacılığı kullanılarak taşınan araçların büyük çoğunluğu ro-ro gemilerine yerleştirilir. Bunun nedeni arabaları gemilere sürmenin onları yük ambarına taşımak için vinç kullanmaktan daha güvenli ve daha hızlı olmasıdır. Arabalar gemiye alındıktan sonra, gemi denizdeyken hareket etmelerini önlemek için geminin güvertesine bağlanırlar. Tankerler ise yağ, su, şarap veya kimyasallar gibi büyük miktarlarda sıvı taşıyan gemilerdir. Yolcu gemileri ise resmi olarak 12'den fazla yolcu taşıyan gemiler olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle küçük yatlardan büyük tatil gemilerine kadar birçok farklı aralık ve büyüklükteki gemiler bu kategoride yer almaktadır.
Deniz taşımacılığında konteynerler, parça yük (break-bulk) ve dökme yük (bulk) olmak üzere üç çeşit kargo türü vardır. Uluslararası ticarete konu ürünlerin nakliyesinde konteyner kullanımı hakimdir. Intermodal olarak daha kolay taşınabilmeleri, taşıma sırasında malları korumaları ve liman tesislerinde verimli şekilde yüklenip boşaltılabilmelerinden ötürü diğer kargo türlerine göre daha avantajlıdır. Parça yük, doğrudan bir gemi ambarına yüklenen, konteynere konmamış ve dökme olmayan (paletlere, kasalara, varillere veya çuvallara yerleştirilmiş ürünler gibi) herhangi bir kargoyu ifade etmektedir. Bu kargo türü, taze meyve gibi özel ürünler veya konteyner trafiğini idare etmek için gerekli altyapıya sahip olmayan küçük limanlara yapılan gönderiler için kullanılma eğilimindedir. Dökme yük olarak taşınan ürünler hasara karşı daha hassastır. Bu nedenle nakliye sırasında kargoyu hasardan korumak için dayanıklı ambalaj ve destek malzemesi gereklidir. Kömür, cevher, buğday veya petrol gibi belirli emtiaların büyük sevkiyatları dökme yük gemisinin ambarında ambalajsız olarak taşınır.
Bu çalışma İMMİB Ekonomik Araştırmalar Şubesi tarafından, Uluslararası Ticaret Merkezi'nin (International Trade Centre-ITC) Uluslararası Taşımacılık ve Lojistiğe Giriş eğitiminden alınan notlar ve Birleşmiş Milletler tarafından Ticareti Kolaylaştırma Uygulama Rehberi'nde ortaya konan satın al-naklet-öde modelinden faydalanılarak oluşturulmuştur.
[1] Birleşmiş Milletler Ticareti Kolaylaştırma ve Elektronik Ticaret Merkezi (UN/CEFACT- The UN Centre for Trade Facilitation and Electronic Business) tarafından tedarik zinciri boyunca esnek ve birlikte çalışabilen gerçek zamanlı veri akışını kolaylaştırmak amacıyla geliştirilen bir referans veri modelidir. Uluslararası tedarik zincirlerindeki ana süreçleri, tarafları ve ilgili uluslararası satış ve nakliye sözleşmelerinin üst düzey veri varlıkları arasındaki ilişkiyi tanımlamaktadır.
[2] Less-than-Container-Load (LCL): bir konteynerin tümünü doldurmayan parça.
[3] Yüklerin bölünerek küçük yükler halinde teslim noktalarına göre sevk edilmek üzere dağıtım merkezleri olarak terminallerde ayrıştırılması.